CRP; karaciğerde üretilen ‘C reaktif protein’ adı verilen bir proteinin kısaltılmış yazılışıdır. Kanda bakılan bir testtir. Vücutta herhangi bir iltihap (yangı, inflamasyon) olduğunda karaciğerde yapımı artar. İltihap sadece enfeksiyon olduğunda değil, iltihaplı romatizma hastalıklarının seyrinde, yanıkta hatta bazı tümörlerde bile artabilir. CRP iltihabın yerini göstermez. CRP’deki artış bakteriyel (mikrobik) enfeksiyonlarda çok fazla olurken, virüslerle olan enfeksiyonlarda ise hafif artış olur. İltihaplı romatizma hastalıklarında ise, CRP, hafif-orta dereceli bir artış gösterir.
Koroner kalp hastalığı ve kalp hastalıklarında hafif dereceli artış, hatta obezlerde (aşırı şişmanlarda) de hafif CRP artar. Çok yüksek CRP değerleri (100 ve üzeri gibi) hemen daima bakteriyel, özellikle de ciddi toksik enfeksiyonları düşündürür. Bazı hastalıklarda; Lupus ve Sjögren Sendromu gibi, iltihaplı romatizma hastalıklarından olsa da CRP normal veya çok hafif yüksektir. Bu hastalarda ESR (eritrosit sedimantasyon hızı) dahil başka hastalığa özgü testlerle, hastalık seyri hakkında fikir edinmek mümkün. Hatta lupus ve Sjögren sendromlu bir hastada, yüksek CRP değeri, hastalığın aktivasyonundan çok, o hastada araya giren bakteriyel bir enfeksiyonun habercisidir. CRP’nin normal referans aralığı, çalışılan laboratuvarın kullandığı kite göre değişir; bu nedenle referans aralığına bakarak yorumlamak gerekir. CRP, karaciğerde yapımını uyaran sitokinlere (iltihaplı dokudan uyarılarak salınan başka moleküller) bağlı olarak miktarı devamlı değişir.
CRP’nin vücutta yarılanma ömrü ortalama 8 saattir. Bu nedenle CRP’nin, günlük veya birkaç günde veya haftalık ölçümleriyle, vücuttaki iltihabın gidişatı hakkında bilgi veren ucuz, fakat çok değerli bir testtir. Vücutta iltihabı gösteren başka moleküller olsa da (fibrinojen, serum amiloid A gibi), CRP bunların içinde en kullanışlı olanıdır.
(Prof. Dr. Nuran Türkçapar, Güncelleme Mart-2022)